01.02.2020
Kısa zaman önce, "16 Saatlik Açlık" / "Uzun Süreli Açlık" gibi kavramlar hayatımıza girdi ve oldukça ilgi çekti. Çevremizde 16 saat aç kalarak zayıflamaya çalışan birçok kişiyle karşılaşıyoruz artık.
Bu tarz yöntemler obeziteden muzdarip olan ancak sağlıklı ve dengeli bir beslenme tarzını uygulayamayacağını düşünen, kısa sürede etkisini gösterecek bir mucize arayışında olan kişiler arasında epey rağbet görüyor.
Peki, uzun süreli açlığın bir faydası yok mu? Olmaz mı! Elbette var. Yapılan çalışmalar da gösteriyor ki, uzun süreli açlık sayesinde:
- Beynin büyüme hormonu olan BDNF artıyor. Bu da, hem yeni beyin hücrelerinin oluşmasına hem de sinir sistemi hücrelerinin işlevlerinin artmasına katkı sağlıyor.
- Mitokondrilerin sayısının artmasına yardımcı oluyor.
- Antioksidan etkiyi hızlandırıyor.
- İnflamasyonun azalmasına yardımcı oluyor.
- Beyin ve vücut için çok iyi bir yakıt olan beta-HBA üretimi artıyor.
- Elbette kan insülin seviyesi düştüğü için yağ yakımı artıyor ve kilo kaybı da meydana geliyor.
Şunu unutmamak gerekir, gerçeğin sadece bir yüzü yoktur. Uzun süreli açlığın elbette faydaları vardır; ancak dengeli ve sağlıklı bir beslenme yöntemiyle birlikte uygulanması, vücut için gereken protein, karbonhidrat ve yağların yanı sıra, vitamin, mineral ve elektrolitlerin de yeterli miktarda (yani ne az ne de fazla) alınmış olması koşuluyla.
Eğer vücudu 16 saat aç bırakmanın metabolizmayı dengeye kavuşturmak için yeterli olduğunu düşünürsek, yanılırız. Önemli olan, bu 16 saatin dışında kalan 8 saati nasıl geçirdiğimiz. Açlık hissinin de etkisiyle, daha ilk öğünde kontrolsüzce yenilir, özellikle de karbonhidrat ağırlıklı beslenilirse, yukarıda saydığımız yararları tersine çevirmiş oluruz. Ara öğün alışkanlığı olanlar ya da ara öğünün hâlâ sağlıklı olduğunu düşünenler bu 8 saate 3-4 öğün sığdırırsa, elbette ki inflamasyon artacak, antioksidan etki azalacak, BDNF ve beta-HBA üretimi düşecek, yüksek seyreden kan insülin düzeyi yüzünden vücutta yağ yapımı hızlanacaktır.
"METABOLIC BALANCE Beslenme ve Metabolizma Programı" için “Uzun Süreli Açlık” kavramı yeni bir şey değil. Bu programda, on yılı aşkın bir süredir danışanlarımıza haftada bir ya da iki gün 16 saat açlığı öneriyor ve uyguluyoruz. Üç öğünde tüketilen toplam besin miktarını iki öğüne bölüştürerek, günlük besin ihtiyacının tamamını karşılayacak şekilde yapılan düzenlemeyle hem kişinin yeterli beslenmesi, hem de insülinin dengelenmesi sağlanıyor. Böylece yağ yakımı hızlandığı gibi, hormon salgıları da düzenleniyor ve enzim yapımının önündeki engeller kalkmış oluyor.
Kısacası, uzun süreli açlığın faydaları Metabolic Balance tarafından eskiden beri bilinen bir gerçek. Ancak, sağlıklı ve dengeli bir beslenme şeklimiz yoksa, uzun süre aç kalmak, kendimize eziyet etmekten başka işe yaramaz.
Dr. Altay ÖKTEM