31.03.2016
Oksidatif stres nedir?
Serbest radikaller, besinlerin oksijen kullanarak enerjiye dönüştüğü esnada meydana gelen moleküllerdir. Oksijen yaşam için vazgeçilmezdir; ancak metabolik işlemler sırasında bazı ara ürünler oluşur ve reaktif oksijen türleri/metabolitleri olarak adlandırılan bu moleküller lipit, protein ve DNA gibi temel hücre bileşenlerine zarar verir. Aerobik (oksijen soluyan) organizmalarda serbest radikal oluşumunu kontrol altında tutmak ve bu moleküllerin zararlı etkilerine engel olmak üzere antioksidan savunma sistemleri gelişmiştir. Ancak bazı durumlarda mevcut antioksidan savunma sistemi serbest radikallerin etkisini tamamen önleyemez ve oksidatif stres olarak adlandırılan durum ortaya çıkar. Oksidatif stres, pek çok hastalığa neden olabilir. UV ışınları, ilaçlar, yağ oksidasyonu, bağışıklık sistemi reaksiyonları, radyasyon, stres, sigara, alkol gibi pek çok nedenle serbest radikaller oluşabilir. Oluşan serbest radikaller, aralarında damar sertleşmesi, kalp hastalıkları, kanser, beynin kan dolaşımının azalmasına bağlı hastalıklar, sinir sistemi dokularına ait hastalıklar, şeker hastalığı, ani gelişen böbrek yetmezliği, anfizem ve bronşit gibi akciğer hastalıkları ve alkolik karaciğer hastalıkları gibi yaşlanmaya bağlı doku bozukluklarının da içinde yer aldığı çok sayıda rahatsızlığa zemin hazırlar.
Serbest Radikal Kaynakları
- Aşırı alkol tüketimi
- Sigara kullanımı
- Elektromanyetik radyasyon
- Güneş ışınları (UV)
- Kronik inflamasyonlar
- Aşırı demir yüklenmesi
- Aşırı fiziksel egzersiz
- Yaşlanma
- Doğum kontrol hapları
Antioksidan Moleküller
- Enzimler (SOD, Katalaz, GSHP-Px)
- Proteinler (Albümin, serüloplazmin)
- Selenyum
- Askorbik asit (C vitamini)
- Tokoferoller (E vitamini)
- Karotenoidler
- Flavonoidler
- Glutatyon ve tiyoller
- Koenzim Q, ubikinon ve türevleri
Oksidatif Stres Ölçümü
Serbest radikalleri doğrudan ölçmek için ESR, kemilüminesans ve enzimsel yöntemler kullanılmakta; bu yöntemler, yapılan deneylerde ve kontrollü sistemlerde iyi sonuç vermektedir. Serbest radikallerin doğrudan ölçümünün zorluğu, araştırıcıları lipit, protein ve nükleik asitlerde oksidatif stresin neden olduğu hasar sonrası ortaya çıkan ürünlerin ölçümüne yöneltmiştir. Antioksidan savunma sisteminin ölçümü için de çeşitli yöntemler geliştirilmiştir. Bunlardaki temel yaklaşım, eritrosit ve plazma antioksidanlarının seviyelerinin ve oksidatif stresi gösteren hasarları bir arada değerlendirilerek bir “Oksidatif Stres Skoru” belirlenmesidir. Kişinin antioksidan kullanmasının gerekip gerekmediği ya da hangi antioksidanları kullanmasının gerektiği, ancak böyle bir yaklaşımla doğru olarak söylenebilmektedir.
Tarama ve Tanı Panelleri
Genellikle üç aşamada uygulanmaktadır. Bunlardan ilki danışanla görüşme sırasında hemen uygulanabilen idrar tarama testidir.
Bu tarama testinin sonucu pozitif çıkarsa, kan örneği çalışılmakta ve kişinin antioksidan kapasitesi ile karşılaştığı oksidatif stres hasarının boyutu hakkında bilgi alınabilmektedir. Oksidatif hasar göstergesi olarak “Protein oksidasyonu”, “Lipid peroksidasyonu” ve en önemlisi “DNA hasarı (8 hidroksi deoksiguanozin tayini)” testleri birlikte kullanılmaktadır.
Üçüncü aşama ise total antioksidan kapasitenin (TAK) azalmış olduğu durumlarda tedavide hangi antioksidanların kullanılması gerektiğini belirlemeye yardımcı olup, kişilere sadece gerektiğinde ve eksik olan antioksidanın yerine konması şeklinde bir tedavi olanağı sağlamaktadır.
Kaynak:
Yalcin A.S., Kilinc A., Cobek B. : Evaluation of a simple colorimetric analysis for urinary malondialdehyde determination: Pathology and Laboratory Medicine International 2010:2, 23–26.
Güler E.M., Dedeakayoğulları H., Kılınç A., Yalçın A.S.: Oksidatif stresin belirlenmesinde yeni bir yaklaşım: 23. Ulusal Biyokimya Kongresi. 2011; Poster Sunumu.
Bicim G., Guler E.M., Kilinc A., Eker C., Kumusoglu H., Yalcin A.S.: Oxidative stress biomarkers and antioxidant gene polymorphisms: European Cooperation in Science and Technology (COST) Action. BM1203 EU-ROS Working Group Meeting. 2013; Poster Presentation.
Dr. Hakkı KUMUŞOĞLU