23.02.2019
Fazla kolesterolün atılmasından şeker metabolizmasının düzenlenmesine, bağırsak ve kalp sağlığına kadar birçok açıdan faydası olan çavdarın, bol miktarda antioksidan içermesi nedeniyle yaşlanmayı geciktirici etkisi de bulunmaktadır.
Antioksidan içeriği sayesinde serbest radikallerden korunmamızı sağlayan çavdar, içerdiği çinko, magnezyum, selenyum, manganez, fosfor, kalsiyum ve demir gibi mineraller sayesinde anti-aging özelliği de taşır. Çavdar ayrıca B1 ve B3 vitaminleri açısından da zengindir.
Çavdarın, bağışıklık sistemine yardımcı olan ve yaşlanmayı geciktiren selenyum, cilt hastalıklarının tedavisinde yaygın olarak kullanılan B3 vitamini gibi mineral ve vitaminlerden zengin olmasının nedeni, çavdar başağının alt kısmında bulunan rüşeym adlı bölümüyle birlikte öğütülmesidir. Buğday başağından kolaylıkla ayrılan bu bölüm, çavdarda kolay kolay ayrılmaz. Bu yüzden de çavdar, buğday ununun aksine bol miktarda vitamin ve mineral içerir.
Bu yüzden çavdar, beslenme yoluyla oluşan anti-aging etkisinin yanı sıra doğrudan cilde uygulanarak da kullanılmaktadır.
Çavdar unu iyi bir cilt temizleyicidir. Banyodan sonra cilde sürülerek, 15 dakika ciltte kalması sağlanıp sonra cilt yıkanırsa cildi güzelleştirir.
Saç sağlığına da iyi geldiğinden, kullanılan şampuana çavdar unu katarak, saçlı deriye birkaç dakika masaj yapmak saçın ve saç derisinin sağlığı açısından çok faydalı sonuçlar verebilmektedir.
Çavdar Unu Maskesi de sıklıkla kullanılmaktadır. 2 çorba kaşığı çavdar ununa, macun kıvamına gelene kadar keten tohumu yağı eklenerek yapılan bu maskenin en az yarım saat bekletildikten sonra karbonatlı suyla silinmesi tavsiye edilir.
YÜKSEK LİF – ÇAVDAR
Çavdar’ın şeker hastalığına yakalanma riskini azaltmadaki ve kilo kontrolündeki etkisi sadece glisemik indeksinin düşük olmasından kaynaklanmaz. Yüksek lifli beslenmenin genelde pankreasta insülin üretimini azalttığı biliniyor. Çavdar ise, diğer tahıllara oranla daha fazla beta glukan ve çözünebilir lif içerdiğinden dolayı, insülin salgısı üzerinde daha etkilidir.
Aynı zamanda çavdar, bağırsaklarda safra asitlerinin konsantrasyonunu diğer tahıllara oranla daha fazla artırır. Böylece, kolesterolün safra asitlerine bağlanarak vücuttan atılmasını kolaylaştırdığı gibi, LDL (kötü huylu) kolesterolün oksidasyonunu (elektronların atom ya da moleküllerden ayrılmasını sağlayan kimyasal tepkime) sağladığından, kalbe giden damarların kolesterolden arınmasına da yardımcı olur.
Buğday ve yulaf gibi tahıllara oranla çavdar, daha çok miktarda fermente olmamış lifi bağırsakta bırakır ve ince bağırsaklardan daha kısa sürede geçer. Böylece kronik konstipasyon (kabızlık) sorunu olan kişilerde bağırsakların düzenli çalışmasına katkıda bulunur, kalın bağırsağın kolon adı verilen kısmının korunmasında rol oynar ve kolon kanserine yakalanma riskini azaltır.