D Vitamini (2. Bölüm)

04.02.2016

Prostat için koruyucu etki

Kısa bir süre önce yürütülmüş olan klinik deneyler, D vitamini ve analoglarının prostat kanseri tedavisinin önemli bir etmeni olabileceğini ortaya koymuştur. Deneylerden elde edilen veriler, D vitamininin aktif formunun hücre bölünmesini ayırarak prostat kanseri hücrelerinin proliferasyonunu, yayılmasını ve metastazlarını engellediğine işaret etmektedir. Bilim adamları güneşe maruz kalınmasıyla prostat kanseri arasındaki mevcut bağları incelediler. Prostat kanserleri ilerlemiş 450 erkekle, kanser hastalıkları bulunmayan 450 kişiyi kıyasladılar. Güneşten en fazla yararlanan deneklerin güneşe daha az çıkan deneklere göre prostat kanseri risklerinin %50 daha düşük seyrettiğini saptadılar. Uzmanlar, güneşe çıkmanın, D vitamini sentezini arttırarak erkekleri prostat kanserinden koruduğunu düşünüyorlar. Güneşe çıkılması ve belli cilt kanseri türleri arasındaki mevcut bağları göz önünde bulundurarak, D vitamini alımının gıda takviyeleri ve beslenme yoluyla yükseltilmesi gerektiği sonucuna varıyorlar10.

Bir başka araştırma, prostat kanseri oluştuktan sonra da D vitamininin tedavi edici bir rol oynayabileceğini göstermiştir. Daha önce prostat kanseri tedavisi görmüş 16 erkeğe, günde 2.000 IU dozluk D vitamini desteği verilerek deneklerin prostat spesifik antijen değerleri (PSA, prostat kanserinin nüks etmesini ya dailerlemesini gösteren markır) 2 yıl boyunca sürekli denetlendi. D vitamini gıda takviyesine başlanmasının ardından dokuz hastada PSA değerlerinin düştüğü ya da aynı kaldığı gözlendi. Değerleri yükselmeye devam eden hastalarda ise gıda takviyesi, değerlerin iki katına yükselmesini %75 oranında yavaşlattı (PSA’nın yükselmesi ya da iki katına çıkması hastalığın seyriyle yakından bağlantılıdır. Değerin iki katına çıkma süresi ne kadar uzarsa, o oranda iyi sonuçlar elde edilir). Bu doğrultudaki sonuçlar, prostat kanseri tedavisi gören hastalarda D vitamininin hastalığın tekrar etmesi ya da yayılmasını önleyebileceğine ya da yavaşlatabileceğine işarat etmektedir11.

D Vitamini eksikliği bağışıklık sistemini zayıflatır

Bilimadamları, bağışıklık sistemi sağlığını çeşitli açılardan D3 vitamini eksikliğiyle bağdaştırmaktadır. D3 vitamini, bağışıklık sisteminin sağlam çalışması açısından büyük önem taşıyan T lenfositleri düzenler. D3 vitaminiyle uyarılan peptidler, akciğerlerin enfeksiyonlardan korunmasında başlıca role sahiptirler. D3 vitamini eksikliği ayrıca çeşitli otoimmün hastalıkların gelişmesine ve yayılmasına yol açar.

Bu konuda yayınlanmış bir bilimsel makale, grip gibi mevsimsel enfeksiyonların geleneksel olarak inanıldığı gibi viral aktivitelerin artmasından değil, aslında kış döneminde D3 vitamini konsantrasyonlarının düşmesinden kaynaklanabileceğine dair önemli kanıtlar ortaya koymuştur12.

Bağışıklık sisteminin, virüs ve bakterilerin yok edilmesini sağlayan çoğu hücresinde D vitamini reseptörleri bulunmaktadır. Sonuç olarak, kış aylarında güneşin az görünmesi nedeniyle doğadan kısıtlı alınabilen D vitamininin, hücrelerin doğru şekilde aktifleşmesi için gerekli bir madde olduğu görülmektedir.

Kalp yetmezliği durumunda olumlu etki

Kalp yetmezliği ya da kalbin organizmanın ihtiyaçlarını karşılayacak miktarlarda kan pompalayamaması, sanayileşmiş ülkelerde başlıca ölüm nedenleri arasında yer almaktadır. Bilimadamları, enfeksiyonu destekleyen sitokin değerlerinin dolaşım sisteminde yükselmesinin kalp yetmezliğini arttırabileceğini ve D vitamininin bunları baskılayarak olumlu bir koruma sağlayabileceğini düşünmektedirler.

Çift kör bir deneyde (Ne araştırmaya veya deneye katılan deneklerin, ne de araştırmayı veya deneyi uygulayan kişilerin araştırmanın asıl amacından veya kimin kontrol, kimin deney grubunda bulunduğundan haberi olmadığı bir tür kontrollü araştırma/deney tekniği), konjestif kalp yetmezliği teşhisi konmuş 123 hastaya dokuz ay boyunca, rastlantısal olarak gruplanarak her gün 2000 IU D vitamini ve 500 mg kalsiyum ya da bir plasebo ve 500 mg kalsiyum verilmiştir. D vitamini takviyesi alan hastalarda, enflamasyon önleyici bir sitokin olan interleukin 10 değerinin açıkça yükseldiği ve enflamasyon destekleyici bir sitokin olan tümör necrosis faktörü değerinin düştüğü gözlenmiştir. Bilimadamları, D vitamininin enfeksiyonu destekleyici faktörlerin azaltılması yoluyla, konjestif kalp yetmezliği tanısı konmuş hastalar için ümit verici bir tedavi yöntemi olabileceğine inanmaktadırlar13.

Diyabeti önlemeye yardımcı olabilir

D vitamini, diyabetin ön belirtilerini gösteren hastaların insüline olan duyarlılıklarındaki azalmayı yavaşlatarak Tip 2 diyabet yatkınlığını azaltabilecek özelliklere sahiptir. Araştırmacılar, diyabet tanısı konmamış 314 yetişkini üç yıl boyunca her gün 700 IU D vitamini ve 500 mg kalsiyum vererek izlediler. Araştırmanın başlarında aç karnına hafif yüksek kan şekeri değerlerine sahip kişilerde gıda takviyesi kan şekeri değerlerinin yükselmesini yavaşlattı ve diğer deneklere kıyasla insülin direncinin artmasını durdurdu. Böylece araştırmacılar, yüksek kan şekeri değerlerine sahip yaşlılara uygulanacak gıda takviyesinin, metabolik sendromu ve diyabeti önleyemeye yardım olabileceği sonucuna vardılar14.

Yaşlıların düşmesinin önüne geçilmesi

Yaşlılarda sıklıkla meydana gelen düşmeler önemli ölçüde hasarlara ve ölüme yol açmaktadır. Araştırmalar, D vitamininin bunu önlemede faydalı olabileceğine işaret etmektedir. Gerçekten de bazı çapraz araştırmaların sonuçları, kanlarındaki D vitamini değerleri yüksek olan yaşlıların daha az düştüğünü göstermiştir. Bir meta analizin (birbirinden bağımsız araştırmacılar tarafından yürütülen ayrı, ancak benzer konulu, genellikle literatürde yayımlanmış olan birçok araştırmadan elde edilen bulguların birleştirilerek anlamlı eğilimlerin bulunup bulunmadığını belirlemeye yönelik istatistiksel bir yöntem) ortaya çıkardığına göre, D vitaminiyle yapılan gıda takviyesi, düşme riskininin %22 oranında azalmasına neden olmuştur15. Diğer bir kontrollü deney, günlük 1200 mg kalsiyum ve 800 IU D3 vitamini ile yapılan üç ay süreli bir gıda takviyesinin, bakımevlerinde kalan yaşlıların düşme riskini  %49 oranında azalttığını ortaya koydu16.

D vitamininin güvenliği

D vitamini günlük 2000 IU’luk doza kadar yetişkinler tarafından genelde iyi tolere edilir. Hatta bazı araştırmalar, D vitamininin günde 10.000 IU’ya kadar riske yol açmadan kullanılabileceğine işaret ederken17, resmi sağlık kurumları D vitamininin güvenli günlük dozunu 1000 IU olarak belirlemiştir. Bu, resmi olarak tavsiye edilen dozun oldukça üstündeki dozlarla insanlar üzerinde yapılmış 21 kapsamlı araştırma ve klinik çalışmayı araştıran bir ekibin vardığı bir sonuçtur. Fransız Gıda Dairesi Afssa, sağlıklı yetişkinlerde günlük 200 IU dozun, yaşlılarda ise 400 IU ila 600 IU’luk dozun sağlıklı kalmak için yeterli olduğunu söylerken, bilimadamları günlük ihtiyacın 1000 IU civarında olduğunu belirtmektedirler.
--------------------------------------------------------
Kaynak:

  1. Pérez-Lopez F.R., Vitamin D and its implications for musculoskeletal health in women: an update, Maturitas, 2007 Haziran 28, e-pub ahead of print.
  2. Le Boff M.S. et al., Occult vitamin D deficiency in postmenopausal US women with acute hip fracture, J. Am. Med. Assoc., 1999, 251: 1505-11. 
  3. Grant W.B., An estimate of premature cancer mortality in the US due to inadequate dose of solar ultraviolet-B radiation, Cancer, 2002 Mart 15, 94(6):1867-75. 
  4. Lieberman D.A. et al., Risk factors for advanced colonic neoplasia and hyperplastic polyps in asymptomatic individuals, J. Am. Med. Assoc., 2003, 290: 2959-67. 
  5. Lappe J. et al., Vitamin D and calcium supplementation reduces cancer risk: results of a randomized trial, Am. J. Clin. Nutr., 2007 Haziran  8, 85(6): 1586-1591. 
  6. Cedric F. Garland et al., Vitamin D and prevention of breast cancer: Pooled analysis, The Journal of Steroid Biochemistry and Molecular Biology, March 2007, vol. 103, issues 3-5: 708-711. 
  7. Gorham E.D. et al., Optimal vitamin D status for colorectal cancer prevention: a quantitative meta analysis, Am. J. Prev. Med., 2007 Mart, 32(3): 210-6. 
  8. Holt P.R. et al., Calcium plus vitamin D alters preneoplastic features of colorectal adenomas and rectal mucosa, 2006 Ocak 15, 106(2): 287-96. 
  9. Garland C.F. et al., Nutrition Reviews, Ağustos 2007
  10. John E.M. et al., Sun exposure, vitamin D receptor gene polymorphisms and risk of advanced prostate cancer, Cancer Res., 2005 Haziran15, 65(12): 5470-9. 
  11. Woo T.C. et al., Pilot study: potential role of vitamin D (cholecalciferol) in patients with PS relapse after definitive therapy, Nutr. Cancer., 2005, 51(1):32-6. 
  12. Cannell J.J. et al., Epidemic influenza and vitamin D, Epidemiol. Infect., 2006 Aralık, 134(6): 1129-40. 
  13. Schleithoff S.S. et al., Vitamin D supplementation improves cytokine profiles in patients with congestive heart failure : a double-blind, randomized, placebo-controlled trial, Am. J. Clin. Nutr., 2006 Nisan, 83(4): 754-9. 
  14. Pittas A.G. et al., The effect of calcium and vitamin D supplementation on blood glucose and markers of inflammation in non-diabetic adults, Diabetes Care, 2007 Şubat 2. 
  15. Bischoff H.A. et al., Effects of vitamin D on falls: a meta-analysis, JAMA, 2004 Nisan 28, 291(16): 1999-2006. 
  16. Bischoff H.A. et al., Effects of vitamin D and calcium supplementation on falls: a randomized controlled trial, J. Bone Min. Res., 2003 Şubat, 18(2): 343-51. 
  17. Hathckock J.N. et al., Risk assessment for Vitamin D, Am. J. Clin. Nutr., 2007 Ocak, 85(1): 6-18.

Kaynak: Nutranews / Nisan 2016

Metabolic Balance Türkiye

Kategoriler

Linkler